Hisseli Gayrimenkullerde Önalım (Şufa) Hakkı

       Hisseli gayrimenkullerden (arsa, tarla) hisse satın alarak, gayrimenkul sahibi olanların dikkatli olması gerekiyor.  Şufa (önalım) hakkının kullanılması nedeniyle sevinerek aldığınız gayrimenkul çok düşük fiyatlarla elinizden çıkabilir. Tarafımıza konuyla ilgili olarak müracaat eden kişilerden, önalım (şufa) hakkının kullanılmasından mağdur duruma düşen kişilerin sayısının artış gösterdiğini anlıyoruz. Ülkemizde son yıllarda gayrimenkul fiyatları artmakla birlikte özellikle İstanbul ilinde gayrimenkul fiyatları hızla yükselmiştir. Ülkemizin bir bölgesinde Devlet tarafından yapılacak yatırımlar duyurulduğunda yatırım amacıyla bölgede her gün artan bir ivme ile gayrimenkul satışları ve fiyatları söylentilerinde eklenmesiyle kontrolsüz şekilde artmaktadır. Bütün hayatı boyuca biriktirdiği parası ile hisseli gayrimenkulleri satın alan insanlar yeterli bilgi sahibi olmadığından hisseli gayrimenkullerin taşıdığı rizikoları bilmemekte satışa aracılık yapan kişilerin sadece satışa odaklı söylemleriyle, aldıkları hisseli gayrimenkuller  (arsa, tarla) nedeniyle çok büyük zararlara uğramaktadırlar. Şöyle ki; Bazen onlarca dönüm büyüklükteki gayrimenkullerin üç- dört büyük hissedarı bulunmakta ve bunlar kendilerince hisseleri oranına karşılık gelen gayrimenkulün bölümlerini 250 şer metrekarelik küçük bölümlere ayırdıkları özel parselasyon çizimlerini gösterip bu bölümlere karşılık gelen oranlardaki hisseleri vatandaşa satıyorlar. Bu küçük oranlı hisseleri büyük bedellerle Devamını Okuyun →

Bilgisayar Lüzumlu Ev Eşyası Olup Haczedilemez

6352 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile değiştirilen 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendi uyarınca para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu olan eşya haczedilemez. Ancak aynı amaçla kullanılan birden fazla eşya olması halinde bunlardan Devamını Okuyun →

Hukuka Aykırılığı Önleyen Sebepler – Hakkını Kendi Gücüyle Koruma & Üstün Kamu Yararı ve Özel Yarar

HUKUKA AYKIRILIĞI ÖNLEYEN SEBEPLER

A)     Zarar görenin (mağdurun) rızası

B)     Kamu hukukuna dayanan bir yetkinin kullanılması

C)     Özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanılması

D)     Haklı savunma (Meşru Müdafaa)

E)     Iztırar hali

F)     Hakkını kendi gücüyle koruma

G)    Üstün kamu yararı veya üstün özel yarar bulunması

aa – Üstün kamu yararı

bb – Üstün özel yarar

F) HAKKINI KENDİ GÜCÜYLE KORUMA Devamını Okuyun →

Hukuka Aykırılığı Önleyen Sebepler – Zorunluluk Hali (Iztırar Hali)

HUKUKA AYKIRILIĞI ÖNLEYEN SEBEPLER

A)    Zarar görenin (mağdurun) rızası

B)    Kamu hukukuna dayanan bir yetkinin kullanılması

C)    Özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanılması

D)    Haklı savunma (Meşru Müdafaa)

E)    Zorunluluk Hali (Iztırar Hali)

F)     Hakkını kendi gücüyle koruma

G)    Üstün kamu yararı veya üstün özel yarar bulunması

aa – Üstün kamu yarar

bb – Üstün özel yarar

E) ZORUNLULUK HALİ (IZTIRAR HALİ) Devamını Okuyun →

Hukuka Aykırılığı Önleyen Sebepler – Meşru Müdafaa (Haklı Savunma)

HUKUKA AYKIRILIĞI ÖNLEYEN SEBEPLER

A)     Zarar görenin (mağdurun) rızası

B)     Kamu hukukuna dayanan bir yetkinin kullanılması

C)     Özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanılması

D)     Haklı savunma ( Meşru Müdafaa )

E)     Iztırar hali

F)     Hakkını kendi gücüyle koruma

G)     Üstün kamu yararı veya üstün özel yarar bulunması

aa –  Üstün kamu yararı

bb – Üstün özel yarar

D) MEŞRU MÜDAFAA ( HAKLI SAVUNMA ) Devamını Okuyun →

Hukuka Aykırılığı Önleyen Sebepler – Özel Hukuka Dayanan Bir Yetkinin Kullanılması

HUKUKA AYKIRILIĞI ÖNLEYEN SEBEPLER

A)     Zarar görenin (mağdurun) rızası

B)     Kamu hukukuna dayanan bir yetkinin kullanılması

C)     Özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanılması

D)     Haklı savunma (Meşru Müdafaa)

E)     Iztırar hali

F)     Hakkını kendi gücüyle koruma

G)     Üstün kamu yararı veya üstün özel yarar bulunması

aa –  Üstün kamu yararı

bb – Üstün özel yarar

C) ÖZEL HUKUKA DAYANAN BİR YETKİNİN KULLANILMASI Devamını Okuyun →

İcra Takibine Karşı Yapılacak İtirazlar ve Süreleri Nelerdir ? Hacize İtiraz Edilebilir mi ?

Günümüzde  uygulanan ekonomik politikalar neticesinde senetle – çekle alınan mallar veya bankalardan kullanılan krediler  veya harcamalarda kullanılan kredi kartları neticesinde milletimiz icralık- hacizlik duruma gelmiştir. İcra Müdürlüklerinde açılan  İcra takiplerinin sayısı  her geçen gün artarak devam etmektedir. Ticaret piyasalarında mal ve hizmet  mukabili nakit yerine daha çok bankalardan alınan çekler kullanılmaktadır. Bu çekler karşılıksız çıktığında daha önceden karşılıksız çek imzalayanlara   hapis cezası verilmekte iken bugün artık karşılıksız çeklere verilen hapis cezası kaldırılmıştır. Bu sebeple çekler  artık eski güçlü pozisyonunu kaybettiğinden ticaret erbabı kişiler, şirketler birbirine karşı  töleranslı davranmaktan vazgeçerek  karşılıksız çıkan çekleri mecburen hemen icra takibine koymakta olduğundan İcra Müdürlüklerinde icra dosyalarının sayısı sürekli büyük ölçülerde artmaktadır. Bu sebeple milletimiz her geçen gün icra ve haciz tehdidi altında kalmaktadır. Alacaklı Devamını Okuyun →

Kıdem Tazminatı Nedir ? Kıdem tazminatına esas alınması gereken süreler nelerdir ? Askerlik süresi kıdeme esas süreye eklenebilir mi ? İstifa eden işçi kıdem tazminatı alabilir mi ?

İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı”  denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan İş Kanunlarında düzenlenmiştir. Devamını Okuyun →

Önalım Davalarında Hak Düşürücü Sürenin Başlangıcı ve Sonu Nedir ?

Önalıma ( şufa ) konu davalar gayrimenkule (arsa , tarla , bina , ..vs )  ilişkin tapu iptal ve tescil davalarındandır. Önalım ( Şufa ) davalarında hissedar olmayan kişiye satılan payın iptali ve davacı adına tescili istenir.Davanın yasada belirtilen süre içinde açılması gerekmektedir. Bu konudaki süre , zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süredir . Zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda davalı bunu ileri sürmez ise davacı davasını kazanır, alacağını alabilir. Hakim zamanaşımı süresini Devamını Okuyun →

İhtiyati Tedbir İsteyen Kişi Haklılığını İspat Etmeli mi ? İhtiyati Tedbir Nasıl Uygulanır ? İhtiyati Tedbir Kararları Temyiz edilebilirmi?

İhtiyati tedbir kararları, hukuk mahkemelerinde görülen bütün dava çeşitlerinde, ( işçilik alacaklarıyla ilgili iş davalarında, Aile hukukunu ilgilendiren boşanma, mal paylaşımı  ..vs tüm davalarında, ticari davalarda, tapu iptal ve tescili davalarında, miras davalarında, borçlar hukuku davalarında, tazminat davalarında, eşya hukuku davalarında, gayrimenkul davalarında, hasımsız davalarda ..vs. )  karşımıza çıkan geçici hukuki koruma sağlayan kararlardır.  6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun geçici hukuki koruma  başlıklı kısmında 389 ila 399 uncu maddeleri arasında ayrıntılı şekilde ihtiyati tedbir konusu düzenlenmiştir.

YARGITAY Daireleri arasında ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna gidilip gidilemeyeceği yönünde bazı Yargıtay Hukuk Daireleri örneğin; 8.Hukuk Dairesinin  2012/1742 E., 2012/1778 sayılı  13.03.2012 tarihli kararında belirtildiği üzere  6100 sayılı HMK.’nun 391/3. maddesindeki düzenleme ile ihtiyati tedbir kararlarına karşı da kanun yolunun açık olduğu yönünde kararlar verilmiş  ancak yine bazı Yargıtay Hukuk Dairelerinin ise temyiz yolunun kapalı olduğu yönünde verdiği  kararlar nedeniyle  birbiri ile çelişen kararların ortaya çıkması  üzerine konu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunda görüşülmüş ve Yargıtay  İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun Esas:  2013/1, Karar: 2014/1 Karar  no ile  21.02.2014 tarihli olarak verdiği  karar ile,   İlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğuna karar verilmiştir. İçtihadı Birleştirme Kararı bütün mahkemeleri bağladığından kanuni düzenleme yapılmadığı sürece  ihtiyati tedbire karşı temyiz yoluna başvurulamayacaktır.

Kanunun ihtiyati tedbire ilişkin hükümleri emredici nitelikte olup her yönü ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Tedbirin şartları, tedbir talebinin nasıl ve nereye yapılacağı, tedbir kararının hangi hallerde verileceği, teminat konusu, itiraz konusu,tedbiri tamamlayan işlemler,  tedbirin değiştirilmesi ve kaldırılması ile tedbire muhalefetin cezası ve tazminat konuları  ayrıntılı olarak emredici şekilde düzenlenmiştir.

       Bununla birlikte  Yargıtay Kararlarının da oluştuğu bazı önemli yönlerine dikkat çekmek istiyoruz.      Devamını Okuyun →